Nasıl olsa okuyan yok madem...

Şekerim postlara etiket eklemeyi yeni öğrendim. Altta eşek kadar etiketler diye yer varmış. Yeni görüyorum walla.
Utandım. Bundan sonra her bütün yazılarımı etiketliycem. Hadi bakalım...

Kitties!

Kedişler ve Charlie Sheen'i zırvaları birarada!

http://mediumlarge.wordpress.com/2011/02/24/cats-quote-charlie-sheen/

Everyday is Like Sunday

Ayrıca everyday is silent and grey.
Fakat haftanın ilk günü ekstra sıkıcı oluyor çoğu zaman...

La Roux - In For The Kill (Abbey Road Sessions)

Lassie to the Rescue

Her eve lazım...
Daha fazla Savage Chicken için tıklayınız.

korkuyorum senden be Zombi

korku sinemasının iki klişe öğesidir : zombiler ve vampirler...peki gerçekten varolabileceklerini düşünürsek hangisi daha az korkutucu olurdu? wallahi benim cevabım hazır: kesinlikle vampirler!!!!en azından kardeşim gündüzleri rahatsın. sonra eğer anlaşırsan vampirlerle ölmezsin çünkü seni de vampire dönüştürebilirler. hadi bu olmadı diyelim, bütün vampirlerden korunma klişelerine hakim durumdayım. mine çiçeği, sarımsak vs...ama zombiler öyle mi? gece gündüz farketmez zıp zıplıooo afacanlar..üstelik çirkinler, vahşiler...eskiden bunlar yavaş hareket ediyorlardı ama daha hızlı koşan versiyonları çıktı..nasıl kaçacan bunlardan?? gece gece izlediğim Dawn of the dead (2004) ve Flight of the living dead (2007) ( -ki konusu uçakta geçiyor. kaçacak yer yok yahu havadasın!) bu soruları kendime sormama neden oldu..seviyorum zombileri ama korktum be!

call-center in India

son günlerde anlamsızca Hindistan'daki çağrı merkezlerinden birinde çalışmak istiyorum. efendim bu aralar takıldığım bir dizi var outsourced isimli...masrafları kısmak için çağrı merkezini Hindistan'a taşıyan bir amerikan şirketinde çağrı merkezi müdürü olarak çalışan Todd Dempsy'nin Hindistan'a uyum sürecini anlatıyor..çook keyifli bir dizi tavsiye ederiimmm:))

Eskiden buralar hep dutluktu

Ayrıca Şişli'ye kurt inerdi...
Geçici olarak blog Penny hanımkızımıza emanet. Artık bir Dexter yazısı patlatırsın be hacı :)