Rudolphcum yenge de erik gibiymiş kütür kütür :)
Ah kaygısızlar ne güzel diziydi...
31 Aralık 2010 Cuma
9 Aralık 2010 Perşembe
6 Aralık 2010 Pazartesi
2 Aralık 2010 Perşembe
Rampaların ustasıyım...
Anonymity'nin hastasıyım. Ne güzel böyle kıldan tüyden bahsediyorum nasıl olsa tanıyan eden yok.
Mini makeover yahut who the fuck is Alex?
Bu yıl bir değişiklik yapıp new year's resolution'larımı bir ay erken uygulmaya karar verdim. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yıl kararlarım arasında bakımlı olmak var. İnsanlık için küçük, kendim için büyük bir adım attım ve haftalar önce "Ay ne uygunmuş ağda yaptıramazsın o fiyata kızzz" diyerek Grupfoni'den aldığım koltukaltı lazer epilasyonumun ilk seansına gittim.
Seans beş dakika bile sürmedi ama öncesinde ve sonrasındaki müşteri kaydı vs. işlemler nedeniyle yaklaşık bir saat bekledim. Kayıt alırken yetkili kız "Sizinki Alex mi?" dedi. Ben de "Hıı?" dedim. Kız sorusuna tekrarlayınca da anlamadığımı belli etmemek için "Grupfoni'den aldım" dedim. "O zaman sizinki Alex'tir" dedi. "İyi" dedim, Alex olsun. Alex'in öncelikle efemine bir erkek güzellik uzmanı, daha sonra da Doğu Avrupa'dan ithal edilmiş Alexandra adlı bir kadın uzman olabileceğini düşündüm; saçma geldi...
Her neyse, adı Alex olmayan bir Türk kadını tarafından yapılan işlemin ardından ne yapıp ne yapmamam gerektiğini anlattılar. Seanslar altı haftada bir yapılacakmış, eğer "tüylerimi" almak istersem sadece jilet kullanabilirmişim ve bir gün boyunca koltukaltıma su değdirmemem gerekiyormuş. Kesin bugün bir şekilde koltukaltıma su değecek diye anlamsız bir korku beni benden aldı ama neyse ki değmedi. Ayrıca bir gün boyunca deodoran kullanmamak gerekiyormuş, o nedenle terlemekten de korktum. Ama ter bezlerimi terbiye ettim; çalışmadılar. Telkinle vücuduma yaptıramayacağım şey yoktur.
Seanstan sonra Alex'in, bir tür lazer adı olan Alexandrite'in kısaltması olduğunu öğrendim.
Hazır lazer epilasyon yaptırmışken hızımı alamayıp bir de kaşlarımı aldırdım ve fön çektirdim. Böylece bir mini makeover'ın daha sonuna geldik sevgili blog...
Bu arada kaş aldırmak koltukaltı lazer epilasyonun bir seansından çok daha fazla acı veriyor ve uzun sürüyor. Ayrıca Tacikistan'da "tekkaş" modası varmış. Unibrows of the world unite and take over!
http://www.globalpost.com/dispatch/tajikistan/101126/unibrow-central-asia-fashion
Seans beş dakika bile sürmedi ama öncesinde ve sonrasındaki müşteri kaydı vs. işlemler nedeniyle yaklaşık bir saat bekledim. Kayıt alırken yetkili kız "Sizinki Alex mi?" dedi. Ben de "Hıı?" dedim. Kız sorusuna tekrarlayınca da anlamadığımı belli etmemek için "Grupfoni'den aldım" dedim. "O zaman sizinki Alex'tir" dedi. "İyi" dedim, Alex olsun. Alex'in öncelikle efemine bir erkek güzellik uzmanı, daha sonra da Doğu Avrupa'dan ithal edilmiş Alexandra adlı bir kadın uzman olabileceğini düşündüm; saçma geldi...
Her neyse, adı Alex olmayan bir Türk kadını tarafından yapılan işlemin ardından ne yapıp ne yapmamam gerektiğini anlattılar. Seanslar altı haftada bir yapılacakmış, eğer "tüylerimi" almak istersem sadece jilet kullanabilirmişim ve bir gün boyunca koltukaltıma su değdirmemem gerekiyormuş. Kesin bugün bir şekilde koltukaltıma su değecek diye anlamsız bir korku beni benden aldı ama neyse ki değmedi. Ayrıca bir gün boyunca deodoran kullanmamak gerekiyormuş, o nedenle terlemekten de korktum. Ama ter bezlerimi terbiye ettim; çalışmadılar. Telkinle vücuduma yaptıramayacağım şey yoktur.
Seanstan sonra Alex'in, bir tür lazer adı olan Alexandrite'in kısaltması olduğunu öğrendim.
Hazır lazer epilasyon yaptırmışken hızımı alamayıp bir de kaşlarımı aldırdım ve fön çektirdim. Böylece bir mini makeover'ın daha sonuna geldik sevgili blog...
Bu arada kaş aldırmak koltukaltı lazer epilasyonun bir seansından çok daha fazla acı veriyor ve uzun sürüyor. Ayrıca Tacikistan'da "tekkaş" modası varmış. Unibrows of the world unite and take over!
http://www.globalpost.com/dispatch/tajikistan/101126/unibrow-central-asia-fashion
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)